Şubat 22, 2011

AMALFİ COAST MAYIS,2010

Amalfi Coast, İtalya'nın Campania Bölgesi'nde yeralıyor.Daha önce Liguria Bölgesi'ni gezip çok keyif almıştık.(Bknz.Cinque Terre) Amalfi sahil şeridi ,Napoli'nin güneyindeki Sorrento kıyılarından başlayarak Salerno'ya kadar devam ediyor.Biz Napoli'den sonra Pompei'yi atlayarak ilk durağımız olan Salerno'ya doğru yola koyulduk.Napoli-Salerno arası yaklaşık 55 km.Amalfi Coast'tan sonraki durağımız Capri olduğundan turumuzu tersten,Salerno'dan Napoli'ye doğru yapıyoruz.Yollar çok dar.Yanyana iki araba zor geçiyor.Hele ki karşıdan otobüs gelirse yanmışsın.Biz nispeten sezon açılmadan gittik. Temmuz ve Ağustos aylarında trafiği düşünemiyorum.Sırasıyla birbirinden güzel Vietri Sul Mare,Maiori,Minori,Ravello,Atrani,Amalfi,Conca Dei Marini,Furore,Praiano, Positano,Sorrento gezilecek.Hepsi birbirine çok yakın bölgeler.Toplamda yaklaşık 60 km içerisinde yeralıyorlar.
CAMPANİA BÖLGESİ
SALERNO : Napoli'ye göre daha düzenli ve şirin bir kent.Salerno Körfezi kıyısında yeralan liman kenti.Pizzeria Saparito'da dilim pizza yedik.4 dilim pizza,4 bira euro 17. (via Mercanti,no 62) Karnımız doydu.Sahil şeridini gezmeye başlayabiliriz artık.İlk durak Salerno'ydu.
Napoli-Salerno 55 km
PİZZA
SALERNO
VİETRİ SUL MARE: Vietri on the sea.Seramiğin doğduğu yer olarak da adlandırılabilir.Burada seramik müzesi var.Amalfi Coast'ta yer gök seramik.Ama ne yalan söyleyeyim bizimkilerin yanına yaklaşamazlar.Küçücük biryer burası.Toplam 8 km2.Kubbesi seramik kaplı kilise harici pek de birşey yoktu.Muhteşem deniz ve sahili saymazsak tabi.
Salerno-Vietri Sul Mare 5 km
VİETRİ SUL MARE
VİETRİ SUL MARE'DE BİR CAFE
SERAMİK DÜNYASI
MAİORİ: Amalfi Coast'un en uzun plajı.Bu yüzden de turistlerin duraklarından biri.Roma İmparatorluğu zamanında birçok aristokrat da burada yaşarmış.Antik kentlerden biri.Acıktıysanız Mammata Restaurant'ta deniz ürünleri tabağı yiyin.Burası 118 yıllık bir restaurant,hemen deniz kenarında.
Vietri Sul Mare-Maiori 15 km
MİNORİ: Amalfi Coast'un muhteşem manzaralı kasabalarından birindeyiz.Masmavi deniz ve kumsal.Yamaçlarda dizili  evler.Tarihte en zenginlerin oturduğu yermiş burası.Adamlar işi biliyor.Yamaçlara çarpan dalgalar ve her virajın sonunda seni karşılayan deniz...Daha ne istersin ki.
Maiori-Minori 1.5 km.
MİNORİ
MİNORİ SAHİL
RAVELLO: Ravello,diğer kasabalar gibi deniz kenarında değil.Dağın yamacına kurulmuş.Denizden yüksekliğiniz 350m. olunca tabi ki manzaranın tadına da doyamıyorsunuz.Ravello-Minori arasını yürüyerek gitmek istersen 3000 basamak çıkmak zorundasın.Don't do it.Amalfi'nin en popüler destinasyonlarından biri burası.Daracık, tek arabalık yoldan zorlu bir tepeye tırmanış sonrası Duomo ve bronz kapısı,Villa Rufolo,Villa Cimbrone bahçeleri,soluk kesen Amalfi Coast ve Akdeniz manzarası sizi bekliyor.Her yıl Temmuz ayında Villa Rufolo'da Ravello Müzik Festivali düzenleniyor.Sakın Villa Cimbrone 'ye yürümeye üşenmeyin çok şey kaçırırsınız.Bahçesi tam 6 hektar.
VİLLA CİMBRONE BAHÇESİ
VİLLA CİMBRONE SOLUK KESEN MANZARA
RAVELLO YOLU
Villa Cimbrone Giriş euro 6.Bahçesi ve manzarası inanılmaz güzellikte, butik otel.Oda fiyatları gecelik euro 450 civarında.Tam balayı için.
Villa Maria,otelin manzarası ve yemekleri süper.
Mama Agatha Cooking Class'da wine tasting ve lemon cheesecake.
Minori-Ravello 7.5 km
ATRANİ: Küçücük balıkçı kasabası.Balkonlarından çiçekler sarkan tipik beyaz italyan evleri, daracık sokaklar ve sahil.Adı konumundan dolayı latince 'Atrum' yani karanlık kelimesinden gelmiş.Eskiden ibadet  bölgesiymiş.
Ravello-Atrani 6 km
AMALFİ: Amalfi kıyılarına adını veren kasaba.Kasabanın sembolü olan katedral ve devasa çanı tüm heybetiyle sizi karşılıyor.Hediyelik eşya alışverişinizi buradan yapabilirsiniz.Nispeten ucuz.Ama önce katedralin gösterişli merdivenlerine yayılıp Amalfi'yi seyredelim.
CHURCH SANTA MARİA MAGGİORE
Sonra da bizim pastane turumuzu yapalım.Dolceria Dell Antico Portico,Amalfi'deki pastane durağımız.Çok eski bir pastane.2 limonlu pasta,2 cappucino euro 17.
Atrani-Amalfi 1 km
DOLCERİA ANTİCO PORTİCO
CONCA DEİ MARİNİ: Diğer Amalfi Coast kasabaları gibi.Denizde çok büyük bir mağara var.Gretto Della Smeraldo.Deep blue sea.Biz gitmedik ama mağaraya tekne,teleferik veya kayalardaki basamaklardan ulaşabiliyorsunuz.
Amalfi-Conca Dei Marini 5 km.
GROTTA DELLA SMERALDO
LİMONCU
FURORE: Deniz dalga ve baloncuklarının sesi.Amalfi'nin diğer cevheri.Turistler tarafından pek bilinmez.İtalya'nın en fotografik doğal limanı, fiyordudur.Vadi yamaçlarındaki kayalıklara tutunmuş sevimli balıkçı evleri vardır.Bilenler burayı ''the town that doesn't exist'' diye tanımlar.
Conca Dei Marini-Furore 3 km
PRAİANO: Amalfi Coast'un romantik manzaralı kasabası.Bizim otelimiz de buradaydı.Heryere yakın ve orta noktada olduğundan konaklama için en uygun bölge.Odamızın muhteşem deniz manzarası vardı.Praiano'da günbatımı bambaşka oluyor.Otelimiz Hotel La Perla gecelik oda+kahvaltı euro 90
Furore-Praiano 14 km
HOTEL LA PERLA -PRAİANO
PRAİANO
POSİTANO: İşte Amalfi Coast'un incisi.Restaurantlar,şık butikler,galeriler,plajlar,oteller vs.Sokaklar çok dar olduğundan otopark büyük sorun.Positano'da tepede sahilden arabayla 3 km uzaklıkta Monte Pertuso köyü var.Manzarası ve  italyan trattorialarının yemekleri çok güzelmiş, biz gidemedik.Positano'da deniz kenarındaki Church of Santa Maria Assunto' nun görkemli kubbesi heryerden görünüyor.Buraya yürümek zor olduğundan düğünlerde gelinlerin korkulu rüyasıymış.Gitmişken Hotel Palazzo Murat'ın harika bahçesini de görmek lazım.Görmek yetmez burada kalalım derseniz gecelik euro 300 vermeniz gerek.Eğer burası da sizi kesmezse Hotel Il San Pietro'da kalıp sahile kayalıkların içinden geçen asansörle inme keyfini yaşayabilirsiniz.Bunun bedeliyse gecelik euro 650.Bir diğer romantik seçenekse Le Sirenuse Hotel.Gecelik euro 700.Bütçeniz müsaitse seçin birini,bizim için de kalın:)Ltf.otellere tıklayıp bir gözatın ne demek istediğimi anlarsınız.Herbiri cennetten bir köşe misali.Buranın keyfini çıkartabilmek için birazda zengin olmak lazım.
Praiano-Positano 6 km
CHURCH OF SANTA MARİA ASSUNTO
POSİTANO
HOTEL PALAZZO MURAT
SORRENTO: Çok güzeldi.En beğendiğimiz yerlerden biri oldu.Heryer mis gibi portakal ve limon kokuyor.Limon cenneti burası.Aynı zamanda limonçellonun da merkezi.Limonlu ne varsa aldık.Limonçello'dan sabuna,reçelden çikolataya.Biz buradan denizotobüsüyle günübirlik Capri'ye geçtik.Günümüzü ,Sorrento'da çok keyifli yemekle sonlandırdık.Burası benim daha önceden belirlediğim meşhur bir pizzacı,ne yazıkki adını unuttum.Karışık peynirli pizza,patlıcanlı pizza,lasagna ve gnocchi alla Sorrento,şarap 4 kişi euro 48.Yemeğimize çalgıcılarda eşlik edince tadına doyulmadı.
Positano-Sorrento 21 km.

SORRENTO
LİMONLU HEDİYELİKLERİMİZ


Amalfi Coast olmazsa olmazları,
*Positano'da akşam yemeği keyfi yap,
*Praiano'da günü batır,
*Ravello'da manzaraya doy,
*Amalfi'de Dolceria Antico Portico'da limonlu parfe ye
*Sorrento'dan limonlu olan ne varsa hediyelik al,
*Arabayla,yürüyerek,tekneyle sıkılana kadar bu bölgede gez,sıkılırsan tabi:)
Son olarak,
Amalfi Coast, Cinque Terre'nin yerini tutmasa da çok keyifli.Buralara Temmuz ve Ağustos aylarında gelmek sanırım işkence olur.Bir daha gelirsem mutlaka Positano'da kalırım.Tercihim Le Sirenuse:)))
DON'T TOUCH PLS
LİMON KEYFİ

Şubat 21, 2011

NAPOLİ-PROCİDA MAYIS'10

Cinque Terre'den sonra, gitmek istediğim diğer bölge olan Amalfi Coast'a doğru yola koyulduk.Amalfi Coast için İtalya'da CinqueTerre'ye rakip olabilecek tek bölge deniliyor.Test etmeye gidiyoruz.Amalfi turumuz Napoli'den başlayacak.Ama önce Roma'ya uçmamız gerek.Sabah 8h45 THY uçağıyla 2h30 sonra Roma Flumicino Havaalanındayız.İnsan niye herseferinde aynı hatayı yapar bilinmez ama yine Budget'tan araba kiralamışız.(En ucuz fiyatı verdiği için olabilir mi acaba:))Havaalanı tam bir kargaşa.Rent a Car ofislerini bulabilene aşkolsun.Elimizde bavullarımız uzun çabalarımız sonucu Budget'ı bulduk.Ama yine aynı hikaye (Bknz.Milano gezisi) Yine navigator kazığı ve yine kızıp no map no GPRS yolculuk.Arabaya bindik yerleştik arabanın yağı bitmiş tekrar araba değiştirdik ve nihayet yoldayız.Allah sonumuzu hayır etsin.2 saat sonra Napoli'deyiz.

Otobandan yolu bulmak kolay ama navigatorsız şehiriçinde üstelik Napoli'de hayat çok zor.Aman allahım bu ne pislik,ne kargaşa.Şehrin girişi çöp dolu,leş kokuyor,evler virane,balkonlar arası çamaşırlar,trafik rezalet,mobiletler vurup geçiyorlar,sağlam araba hiç yok.En sağlamının koli bantıyla dikiz aynası bantlanmış.Kaybolduk tabiki .Amacımız Napoli'de şöyle bir gezip The Ancient Pizzeria Brendi de pizza yiyip Procida'ya geçmek.Santa Chiara yakınlarında arabayı bıraktık,attık da denebilir.Brandi'yi arayacak halimiz yok,yorulmuş,acıkmış ve bunalmışız. Bulduğumuz bir pizzacıda ayaküstü atıştırdık.Halbuki biz Brendi'de pizza margheritalarımızı yiyecektik.İtalyan bayrağının kırmızı,beyaz,yeşil rengini temsil eden domates,mozerella peynir ve fesleğenli pizzamızı.Biz yiyemedik siz mutlaka yiyin.Yapacak pek de birşey yok.Herşey çok turistik.Birer Pulcinella ve limonçello (şişesi euro 8) alalım bari dedik onu bile almadık.Pasticceria Scaturchio ,Napoli'deki pastanemiz.Oldukça geleneksel.1905'den beri hizmet vermekte.Heryerde bizim şambaba tatlısı tarzında ''baba'' tatlıları var.Bizimkiler kadar lezzetli değil.
Trafik kargaşası,leş kokusu,korna sesleri,üzerine de yağmur çok iyi geldi.Buradan acilen kurtulmalıyız.
Napoli'de Procida Adası'nda kalacağiz.Napoli'den deniz otobüsüyle yarım saatte ulaşılabiliyor.Arabayı otoparka bıraktık.Ada çok küçük arabalı gidilecek biryer değil.Bilet adam başı euro 13.Akşamüzeri 18h45 civarında Procida'dayız.
PROCİDA
Şükürler olsun.Procida çok sevimli bir ada.Biz low seasonda gittiğimiz için çok sakindi.Özellikle Temmuz ve Ağustos aylarında sokaklarda yürünemiyormuş.Burası aynı zamanda İl Postino filminin çekildiği adadır.Otelimiz bir butik otel olan La Casa Sul Mare .Çok şık ve çok merkezi,muhteşem manzarası var. Oda+kahvaltı euro 99.Marina Corricella'da Il Postino filminin mekanı olan La Locanda Del Postino'da yemek yedik.Çok keyifli ve huzurlu bir akşam,deniz kokusu, leziz yemekler,arkadaş sohbetleri,ortak karar tekrar gelmeliyiz buraya.
Sardalyalı spagetti,midyeli spagetti,karidesli spagetti,deniz ürünleri spagetti, bira,kahve 4 kişi euro 80.
Napoli olmazsa olmazları,
  *Bu güzel adayı ziyaret ettikten sonra dönüşte o muhteşem filmi Il Postino'yu seyredin mutlaka.Hatıralarınızı canlandırır:) Talented Mr.Ripley'de Procida ve İschia adasında geçiyor.Onu da seyredin bakalım.
TALENTED MR.RİPLEY
IL POSTINO
  *Napoli yakınlarında ki bir diğer ada,  İschia Adası.Oraya biz gidemedik ama Procida'dan daha büyük bir adaymış.Yeterli zamanınız varsa uğrayın.
  *Napoli'den illa da hediyelik alacağım derseniz 8 euro'ya limonçello alabilirsiniz veya şans ve para  getirdiğine inanılan Napolili kukla tiyatrosu kahramanı Pulcinella figürlerinden alabilirsiniz.Ama pulcinellanın uğur getirmesi için birinin size hediye etmesi gerekiyormuş.Biz arkadaşımla karşılıklı birbirimize alıp mutfaklarımıza astık.
PULCİNELLA
Son olarak...


Procida.Napoli' ye gidince mutlaka uğranması gereken şirin ada.Sezonda tekrar gitmeyi çok isterim.  Yeni sloganım İtalya benim vazgeçilmezim, Napoli hariç.Haaaa ama sardunyaların hakkını yemeyelim.Aklımda kalan tek güzel görüntü balkonlardan sarkan o güzelim rengarenk sardunyalar.



Haziran 29, 2010

VİYANA ARALIK'08


Budapeşte'den Viyana'ya hızlı trenle geçtik.Yolculuk yaklaşık 3 saat sürdü.Otelimiz Hotel Kunsthof.Şehir merkezine biraz uzak ama çok yakınlarında metro istasyonu var.Şık ve temiz.



HundertwasserHaus Avusturyalı mimar Hundertwasser'in tasarladığı bu rengarenk seramik kaplı asimetrik yapılar birbirinden ilginç ve şaşırtıcı. www.hundertwasser-village.com
Innere Stadt İç kent, şehrin kalbi denilen bölge.Viyana 23 bölgeye ayrılmış,burası birinci bölge olarak biliniyor.
Stephansdom Viyana'nın en önemli ve hareketli caddelerinden biri olan Karntnerstrasse üzerindeki heybetli katedral.137 metre yükseklikte.Tepesine asansörle çıkabilirsin.Eğer kondisyonun iyiyse 343 basamaktan oluşan merdivenleri de deneyebilirsin.Ama önce adam başı 4 euro vermelisin.Noel öncesi olduğu için meydan çok keyifli.Devasa ışıl ışıl bir çam ağacı, noel kıyafeti giymiş belediye flarmoni orkestrası,sokak sanatçıları, kalabalık, kalabalık,kalabalık....


Belvedere Sarayı İki bina ve birbirinden güzel bahçelerden oluşan Prens Eugene'in yazlık sarayı.Üstbinadaki müzede Gustav Klimt'in eserleri bulunmakta.Gustav Klimt' in eserlerini özellikle de Öpücük isimli çalışmasını göreceğim için çok heyecanlıyım. Bahçelerde ücretsiz olarak salınabilirsin ama Gustav Klimt eserlerini ve sarayın içini göreceğim dersen tabi ki bir bedeli var.Kişi başı euro 12,5 .Mevsim dolayısıyla muhteşem bahçenin keyfini pek çıkartamadık.Birsonraki ziyaretimizi bahara denk getirmek şart.Hediyelik eşya bölümünde Klimt eserleri baskılı fulardan şemsiyeye bardaktan tabağa ne ararsan var.Gelmişken el boş çıkmamak lazım.Belvedere Sarayı'ndan başka Hofburg Sarayı ve Schönbrunn Sarayı' da gezilebilir.

Spanische Reitschule İspanyol Binicilik Okulu .Sadece mimarisi için bile ziyaret etmek gerek.Lipizzanner atları yıl boyunca burada gösteri yapar.Biletler internet üzerinden temin edilebilir.Daha ucuz bir seçenek de atların sabah egzersizlerini seyretmektir.Ama bu antrenman biletleri gösteri sabahı 9'da satışa çıkartılıyor.Egzersiz salı-cumartesi sabah 10'da.Kaçırmamak gerek.

Albertinaplatz Habsburg Sarayı olan Albertina dünyanın en iyi sanat eserlerine ev sahipliği yapmakta.Çok uzun kuyruk oluyor herzaman.Van Gogh,Rembrandt,Michelangelo,Da Vinci gibi sanatçıların eserleri yeralıyordu..
Zanoni&Zanoni Pasticceria Burası diğer önemli caddelerden biri olan Graben'de.Sandviçlerimizi, omletlerimizi ve çaylarımızı alarak harika bir kahvaltı yaptık.Aman dikkat Viyana'da sofraya getirilen roll ekmekler birim olarak fiyatlandırılıyor.Öyle memleketimizdeki gibi yumurtanın yanına ekmek bol olsun gözümüz doysun yapmayın boşuna yemediğiniz ekmeğin parasını ödersiniz. :D www.zanoni.co.at

Sacher Cafe Ahhhh Sacher Cafe ahhh....Viyana turumuzda mutlaka uğranması gereken cafelerin başında geliyordu.Tabi ki epey uzun bir kuyrukta bekledikten sonra birer tabureye tüneyebildik.Brauner(Sütlü kahve) ve Schwarzer (Sade Kahve) eşliğinde sacher turtalarımızı sipariş ettik.Bu nasıl bir lezzet.Kayısı marmelatının eşlik ettiği tadla karışmış çikolatalı turta.Nefissss.Yetmedi,birer tane daha yedik ama zaten porsiyonu çok küçüktü.:(
Figlmüller
Adını andıkça kuyrukta bekleme anılarımız gözümde canlanıyor.Burası schnitzeliyle meşhur Viyana'nın en iyi restaurantlarından biri.Tam 1.5 saat sonu gelmeyen kuyrukta bekledik.Yiyeceğimiz de alttarafı schnitzel.Yağmur yağdı sırılsıklam olduk ve sonunda pes ederek başka biryerde karnımızı doyurduk.Vaktinin boşa gittiğine mi yanarsın,yiyemeden dönmek zorunda kalmaya mı yanarsın.Ertesi gün yine kuyruğa girdik yine saatlerce bekledik ama pes etmedik sonunda nefissss schnitzeli şarap ve patates salatası eşliğinde yiyebildik.Niye yine rezervasyon yaptırmadan gittik derseniz oluyor böyle aylaklıklar işte tatilde.www.figlmueller.at


Grinzing Meyhanesi,Viyana'nın olmazsa olmazı.37 ve 38 nolu tramvaylara atlayarak gidiliyor.Bizde öyle yaptık.Birçok taverna
var.Ama bizim rotamız belli.Kapısında türbişon kolleksiyonu olan restaurantı bulmalıyız.Bulduk da ne oldu yine kuyruk yine kuyruk.O kadar ki zar zor oturacak yer bulduk ama yiyecek yemek kalmamıştı.Gecemiz biraz sinir bozucu başladı ama şarap ve akordeon sesi bizi yumuşattı. Yediklerin vasat ama keyifli ortam.Kalabalık da olmasa:(((( Weingut Reinprecht-Grinzing




Demel Pastaları görünce insanın başı dönüyor.Hangisini yiyeceğine karar veremiyorsun.Favorimiz karaorman pastasıydı ama kalmamış.Applestrudel,sacher ve likörlü turtaları kahve eşliğinde denedik.Uğrayın ve pasta yiyin çikolataları da atlamayın.
Julius Meinl Karntnerstrasse üzerinde yeralan market ama burası marketse benim bildiklerim ne acaba.Şaraplar alt katta mahzende,şarküteri bölümünde ne ararsan var,ayrıca keşke karnımız aç olsaydı diye vahlandığımız restaurantı ...Çok şık , satış görevlileri devamlı birşeyler tattırıyorlar ama öyle bizdeki gibi plastik bardakta değil cam bardakta iç içebildiğin kadar.Sanki markette değilde kokteyldesin. Herhalde 1 saatten fazla kaldık içeride.

Viyana olmazsa olmazları,
  • 3-4 katlı Swarowski kristal mağazalarını gez.Aynı küpeleri Türkiye dutyfreeden daha ucuza aldım,haberiniz olsun.
  • Fayton turu olmazsa olmazlardan.Buz gibi havada uzun yürüyüşün ardından polar battaniye altında şehir turu çok keyifli.Stephans katedralinin hemen yanından kalkıyor. 35 dakika tur 65 euro.Hadi bir de fayton turu yap.
  • Figlmüller'de schnitzel ye ama mutlaka rezervasyon yaptır.İllaki tabaktan taşan dev gibi porsiyon yemek zorunda değilsin yarım porsiyon da sipariş edebiliyorsun.
  • Gitmeden internetten Spanische Reitschule lipizzanner atlarının gösterisine bilet al,
  • Cafe Sacher'de çatlayana kadar sacher turta ye,yetmedi eve paket yaptır.Çok şık ahşap kutular içerisinde küp şeklinde turtalar hediyelik olarak satılıyor.
  • Graben Strasse'de sıcak punch iç, wurst(sosis) ye,
  • Demel Pastanesi'nde karaorman pastası ye yanında portakal likörlü kahve iç,
  • Mozart Kugeln çikolatalarından hediyelik al,
  • Belvedere Sarayı'nda Gustav Klimt'in Öpücük eserinin seni büyülemesine izin ver
Son olarak....

Bu güzel şehri bir de baharda ziyaret et.Zaman darlığından gidemediğimz Salzburg'u mutlaka gezi planına dahil et.Viyana bir başka baharda görüşmek üzere.....


Haziran 10, 2010

BUDAPEŞTE ARALIK'08


Halen eski günlerin izlerini silememiş olan Macaristan 2004 yılında Avrupa Birliği'ne üye olmuş.Macaristan'ın en güzel şehri ve başkenti olan Budapeşte,her ne kadar ben ilişkilendiremesem de doğunun Paris'i olarak adlandırılmaktadır.Şehir, Tuna Nehri tarafından Buda ve Peşte olarak ikiye bölünüyor.Tarih meraklıları Buda'ya eğlence düşkünleriyse Peşte'ye...
Otelimiz Buda Bölgesinde Carlton Hotel gecelik OK $40.




       BUDA BÖLGESİ
  • Kale Tepesi (Budai Var) ve Kraliyet Sarayı (Budavari Palota). Biz zaten Buda 'da olduğumuz için kaleye yürüdük.Yalnızca o bölgede yaşayanların ve kalede bulunan Hilton Oteli'nde konaklayanların araç girişine izin var.Bu arada Hilton Oteli'nin aynalı dış cephesi eski şehirle tam bir tezat oluşturuyor.Neyse biz daracık sokaklardan ve merdivenlerden tırmanarak kaleye ulaştık.Burası eski Macar Kraliyet Sarayı'nın da bulunduğu tarihi bölge.Yanyana sıralanmış eski şirin evler ,arnavut kaldırımlı sokaklar,şık restaurant ve cafeler.Kraliyet Sarayı asırlarca yerlebir edilip tekrar inşa edilmiş olup halen Budapeşte'nin Buda bölgesinin vazgeçilmez simgesidir.
  • Matthias Kilisesi (Matyas Templom) Kilisenin kule külahı, kale tepesinden yükselir.Özellikle vitray pencereleri ve çinili çatısı görülmeye değer, tadilattaydı,içini gezemedik.
  • Balıkçılar Burcu (Halaszbastya) Balıkçılar Burcu'nda çekilmiş fotonuz yoksa Budapeştedeydim diyemezsiniz. Turistik fotoğraflarda ilk sırayı alan kale, Matyas Kilisesi'nin hemen arkasındadır.Buradan kemerler arasından Tuna Nehri manzarası özellikle de hava karardıktan sonra muhteşem.
  • Fortuna Utca Eski şehirde yeralan, pastel renkli evlerin bulunduğu sevimli sokağı atlamayın derim.Birbirinden güzel restaurantlar var.Tabelaların zerafetine dikkat. Özellikle Pierrot Cafe'de aklımız kaldı ama akşama başka bir yere rezervasyonumuz var.
  • Gül Baba Türbesi Kavuğunda hep gül taşıyan, Macarlar tarafından çok sevilen Türk dervişinin türbesinin bakımını Türk Konsolosluğu yapıyormuş.
  • Gellert Tepesi Kale bölgesi,Tuna üzerindeki en güzel manzarayı sunsa da Kraliyet Sarayı'nın hemen güneyindeki Gellert Tepesini atlamamak gerek.Burada bulunan Özgürlük Anıtı da şehrin her tarafından görülebiyor.Anıt Sovyetlerin ,Budapeşte'yi Alman işgalinden kurtarmasını sağlayan Sovyet askerlerinin anısına dikilmiştir.Her ne kadar Sovyet hakimiyetini temsil ettiği için halk kaldırılmasını istese de bu saatten sonra mümkün değildir.
Akşam Kehli Restaurant'a rezervasyonumuz var.Navigasyon cihazım sağolsun kapısına kadar bizi kaybolmadan götürdü.Olmasa yanmıştık çünkü Macarca yol tabelaları hiç anlaşılmıyor.Burası yerel bir restaurant.Kemik iliği ve geyik eti yedik.Hayatımda böyle büyük kemik görmedim.Kocaman kemiğin yanında iliği çıkartmak için bir şiş ,çiğ sarımsak ve kızarmış ekmek getirdiler. Sarımsağı kızarmış ekmeğe sürüyorsun üzerine de ilikten bir parça sürüp tuz biber eşliğinde afiyetle yiyorsun.Yiyorsun da bizim bu ritüeli çözmemiz biraz zaman aldı.
Ardından reçelli pay eşliğinde geyik eti geldi.Bizim damak tadımıza pek uygun olmasa da gayet lezzetliydi.
Biz rezervasyonumuzu gelmeden haftalar önce internetten yapmıştık.Amacımız çigan müziği eşliğinde geleneksel yemeklerden tadarak keyifli bir akşam geçirmekti.Gelgör ki bizi hemen giriş kapısının yanındaki masaya oturttular.Halbuki eğlence arkadaki diğer odalardaymış. İnsanlar çigan müziği eşliğinde acayip eğleniyorlardı.İtiraz etsek de yerlerinin olmadığını bizim o odaya re
zervasyon yaptırmadığımızı söylediler.Kötü oldu.Restaurantın keyfini çıkartamadık.Aklınızda olsun burası odalardan oluşuyor.Büyük odada müzik ve eğlence var.Özellikle oraya rezervasyon yaptırın yoksa bizim gibi kapı girişinde kemik kemiriyor olursunuz. İlik,geyik eti ve biradan oluşan dört kişilik hesap 65 euro. (1 euro yaklaşık 260 HUF)
          PEŞTE BÖLGESİ
  • Parlamento Binası(Orszaghaz) Hükümet toplantılarının yapıldığı gösterişli bina.Macaristan İmparatorluğu'nun büyüklüğünün sembolü olması amacıyla inşa edilmiş bence amacına da ulaşmış.Peşte bölgesi'nin simgesi.
  • Andrassy Ut ve VaciUtca Ana alışveriş caddeleri.Alacak pek bir şey yok ama şenlikli yerler. Sokaklarda pazar yerleri kurulu.Yılbaşı süsleri,hediyelik eşyalar,yiyecek standları,sıcak şarap v.s.Yoruldukça sıcak şarap molası verdik.Karanfilli,sıcacık,miissss. Bardağı HUF 100.Heryerde kapuska ve lahana dolması var.Görüntüsü sucuğa benzeyen domuz ciğerinin yanına yaklaşmayın derim.Biz yandık siz de yanmayın. Berbattı.
  • Kahramanlar Meydanı (Höröstere) Macar tarihi kahramanlarının anıtları bulunan meydan, şimdilerde gençlerin kaykay cenneti konumunda.
Kent Parkı (Varösliget) Budapeştelilerin soluk aldığı,piknik yaptığı büyük parkları. Kahramanlar Meydanı'nın arkasındadır.Parktaki en keyifli bölüm Szechenyi Kaplıcaları'nın bulunduğu bölümdür.Burası Avrupa'nın en büyük şifalı kaplıcalarından biri.27C 'de açık havada yüzme imkanı vermektedir.Biz titrerken insanlar keyif içinde yüzüyordu.Ayrıca kaplıcanın içerisinde yapılan satranç turnuvaları da çok popüler.Budapeşte'nin en şık restaurantlarından biri olan Gundel Restaurant , kent parkından dönüş yolunda ışıl ışıl parlıyor birbirinden şık konuklarını ağırlıyordu.
  • Terör Evi (Terror Haza) Andrassy Utca 60 numaralı bina.Budapeşte'de en etkilendiğim yer.Çatıda " Terror " yazan bir çıkıntı var.Güneş ışıkları vurduğunda Terror yazısı binanın duvarına yansıyor.Nazi yanlısı partinin 2.Dünya Savaşı'nda faaliyet gösterdiği binaymış.Yahudi katliamını unutmamanızı sağlıyor.
  • Zincir Köprüsü (Szechenyi Lanchid) Budayla Peşteyi bağlayan ilk ve en güzel köprü.Akşamları ışıl ışıl,mutlaka fotoğrafını çek.
  • Margit Köprüsü ve Margaret Adası Şehrin tam ortasında ,Margit ve Arpat köprülerinin arasında bulunan ada 2 km uzunluğunda 500 m eninde.Keyifli bir yer.Margit köprüsünden karaya bağlı.
  • NewYork Cafe Asırlık pastane.İlgi alanımız,mutlaka görmeliyiz.Onlarca çeşit hot chocolate var.Acı biberli,çilekli ve amarettolu hot chocolate denedik.Hepsi birbirinden güzeldi.Herbiri 6 euro www.newyorkcafe.hu


Akşam Sir Lancelot Restaurant'a rezervasyonumuz var.Bu sefer kararlıyız,eğleneceğiz. Aynen Kehli'de olduğu gibi yine giriş katında rezervasyonumuz.Ortam gayet sakin.Yalnız biz ve çocuklu bir aile var.Tuvalete alt kata inince gördüm ki alt katta kıyamet kopuyor haberimiz yok.Ortam tam bir karnaval.Dansözler,herküller,kılıç savaşları,krallar,kraliçeler herkes deli gibi eğleniyor.Bu sefer tabiki ortalığı yıktık ve zorla altkata indik ve bir masaya oturduk.Tam bir ortaçağ gecesi yaşadık.Çatal bıçak yok önlük takıp elinle yemek yiyorsun,testiden şarap içiyorsun.Kendimi eski Türk filmlerindeki Erol Taş gibi hissettim.Ortaya ahşap tabakta karışık et menüsü sipariş ettik.Gecenin kral ve kraliçesini seçtik,çıkıştaki giyotinde poz verdik,Çok eğlendik çok.4 kişi yemek ve içki toplam HUF 17300

Günübirlik turlar Esztergom,Visagrad,Szentendre
  • Esztergom Tuna Nehri'nin önemli kasabalarından biri, Budapeşte'ye uzaklığı 47 km Macaristan'ın dinsel merkezi konumunda.Kasaba büyük bir katedral ve kaleden ibaret.Burayı enteresan ve görülmeye değer kılan tek şey Macaristan'la Slovakya'yı birbirine bağlayan köprünün buradan geçmesi.Dünya üzerinde birbirine köprüyle bağlı iki ülke ,hayli ilginç.
  • Visegrad Mevsim kış olduğundan keyifsizdi.Ama eminimki baharda nehir kenarı büyüleyicidir.Hava muhalefetinden,manzaranın muhteşem olduğunun söylendiği Visegrad tepesine çıkmadık.Aklımda kalan görüntü, gösterişsiz tek tip kominizm etkisindeki evler ve doğası.Visegrad-Esztergom 23 km
  • Szentendre Macaristan'ın en şirin kasabası.Biz gittiğimizde Noele hazırlık yapılıyordu.Baharda festivaller oluyormuş,sokak çalgıcıları,hediyelik eşya standları kuruluyormuş.Burada marzipan (acıbadem ezmesi) müzesi bulunmakta.Çeşit çeşit çikolatalı marzipanlar satılıyor.Vişneli ve likörlüleri enfessss.Çikolatalara toplam HUF 5800 verdik.Küçük cafelerden birinde oturup Macaristan'ın geleneksel içkisi olan Palinka içtik.Meyveli brendi olan Palinka oldukça sert bir içki.Erikli Palinka denedik.Soğukta çok iyi geldi.2 palinka,2 kahve,2 pasta toplam HUF 2300 Visegrad-Szentendre 22 km. Budapeşte-Szentendre 20 km
Budapeşte olmazsa olmazları

  • Tuna Nehri'nde tekne turu yap,Buda ve Peşte'yi seyreyle,
  • Akşam Zincirli Köprü'nün poz poz fotoğraflarını çek.
  • Fortuna Utca' da keyif yap,
  • Benim için Gerbeaud Cafe'de (www.gerbeaud.hu) caffe latte eşliğinde bir dilim Dobos Cake ye,Newyork Cafe'de acıbiberli hotchocolate iç.
  • Güzel restaurantlardan birinde av etlerini tat,çigan müziği eşliğinde eğlen.
  • Bir dahaki sefere Szechenyi kaplıcalarına gir mutlakaaaaaa.Biz ısınmak için devamlı viski içerken adamlar açık havuzda yüzüyorlardı.

Son olarak
Eğer hava güzelse ve fazla vaktin varsa Szentendre'ye bir uğra derim.

Mayıs 16, 2010

VENEDİK-VERONA-EYLÜL08


Venedik'te Mestre Bölgesi'ndeki Hotel Elite'de konakladık.Otel ,Milano'dakinden daha mütevazi olmasına rağmen daha pahalı.Arabamızı otelin otoparkına bıraktıktan sonra otobüsle Venedik'e yolaldık.4 durak sonra Piazzale Roma'dayız.Buradan San Marco'ya 82 nolu vaporettoyla ulaşabilirsiniz.Yağmur çiseliyor ama biz Venedik'in daracık sokaklarında kaybola kaybola San Marco meydanındanına ulaştık.Aslında bu daracık sokaklarda kaybolmana imkan yok çünkü heryerde San Marco ve Piazzale Roma tabelası var.Kalabalığı takip edersen de yolunu bulabiliyorsun.Biz otelden kişi başı 16 euro vererek günlük bilet aldık ki çok gereksiz oldu.Çünkü devamlı yürüdük.Vaporettoları çok kullanmadık.Vaporettolar boğazdaki motorlara benziyor.1 numaralı vaporetto herdurakta duruyor , şehri denizden görmenin en iyi yolu.Venedik ,118 adadan oluşup karaya daracık bir yolla bağlı.170 kanal ve 400 köprü bulunmakta.Araç girişi yok.Dolayısıyla günlük hayattaki bütün ulaşım deniz yoluyla sağlanıyor.Cenazaler,mal transferleri,ambulans ,turistik gondollar aklınıza ne gelirse.Dolayısıyla tam bir kargaşa ama yapacak pek fazla birşey yok.Evlerin alt katları sular altında dolayısıyla fare cenneti.Sokaklar daracık bazılarından yanyana iki kişi zor geçiyor ve berbat idrar kokuyor.Şehrin yerlisi Mestre'de kalıyor.Venedik'in içindeki oteller çok pahalı.Yoğun yağmur yağdığı zaman şehir sular altında kalıyor.Ama herşeye rağmen kanalları,köprüleri,saraylarıyla masal şehir...
  • San Marco Meydanı ve San Marco Bazilikası
  • Şehrin göbeğinde yeralıyor.Turist ve güvercin kalabalığı.San Marco Bazilika'sını süslemek için denizaşırı ülkelerden çeşitli eserler getirilmiş.Kiliseyi süsleyen mozaikler muhteşem.Dört İncil yazarından biri olan Aziz Marco'nun kemiklerinin ve eşyalarının muhafaza edildiği kilisenin önünde hep kuyruk var.San Marco meydanında ihtişamlı bir çan kulesi (Campanile) de yeralıyor.Eskiden bu çan kulesinin tepesinden mahkumları meydana atarlarmış.Açık havada , çan kulesinden Hırvatistan görülebiliyormuş.
  • Palazzo Ducale Dükler Sarayı,San Marco Bazilikası'nın bitişiğinde yeralıyor.Giriş euro 16 ama kalabalıktan giriş imkanı yok.Şehrin önde gelenlerinin yaşadığı saray inanılmaz sanat eserleriyle dolu.
  • Grande Canal Venedik kanallardan oluşuyor.Grande Canal en büyüğü. Ters s şeklinde kıvrılıyor.Kanal kenarlarındaki binalar çok kıymetli.
  • Santa Maria Della Salute kilise inci gibi parlıyor.
  • San Giorgio Maggiore San Marco meydanından deniz yönüne bakınca görülen kilise.
  • Ponte di Rialto Rialto Köprüsü büyük kanalın üzerindeki 3 büyük köprüden biri.Venedik'in simgesi.Herzaman kalabalık.Herkes fotoğraf çektirmek için birbirinin üzerine çıkıyor.Yıkılacak diye korkmadım değil.
  • Ponte dei Sospiri Ağlama köprüsü,Casanova dahil olmak üzere suçlular hapishaneye giderken bu köprüden geçerek son kez Venedik'e bakarmış.Biz gittiğimizde tadilattaydı.
  • Murano Adası Venedik'in cam sanatıyla ünlü adası.Cam eserler çok güzel ve pahalıydı.Ayrıca cam atölyeleri( Fornace-fırın ) muhakkak görülmeli.Ücretsiz olarak cam ustalarını seyredebilirsiniz.
  • Burano Adası Venedik 'in dantelleri meşhur adası.Rengarenk evlerle süslü şirin bir yer.

  • Lido Sayfiye adası


Biz hava muhalefetinden dolayı gondol sefası yapamadık.1 saati euro 100 bedeli
var.Gondolculuk Venedik'te çok itibarlı meslek ve babadan oğula geçiyor.İyi de para kazanıyorlar.
Venedik'in altında denize kaymasını önleyen binlerce kazık var.Unesco tarafından koruma altına alınmış.

Verona
Venedik-Verona arası 125 km.Milano'dan Venedik'e arabayla gidiliyorsa yolda uğranabilir.Burası Romeo -Juliet' in diyarı.Heryer Romeo- Juliet hediyelikleriyle dolu.Kalabalık sizi Juliet'in evine götürüyor.Evin orjinalinde balkonu yokmuş sonradan ilave edilmiş.Bahçesinde bronz Juliet heykeli var.Memesine dokununca şans getirdiği söyleniyor.Tamamen turistik rezillikler.Herkes Juliet'in memesine dokunarak fotoğraf çektirip şans diliyor.Sürü psikolojisiyle biz de çektirdik tabiki.Eve giriş ücretli.3 euro.Evin girişi ziyaretçilerin aşk dolu post-itleri ve mesajlarıyla kaplanmış.Romeo'nun evi birkaç sokak geri de ancak turistik olarak ziyarete açık değil.
Meydanda küçücük bir pazar kurulmuş.Bardaklar içinde hazırlanmış karışık meyvelerden aldık.Bardağı euro 2.Pek lezzetliydi.









Venedik olmazsa olmazları...

  • Santa Lucia Station , dünyanın en güzel manzaralı tren istasyonunu mutlaka görün
  • La Bottega Di Pantalone Eyes Wide Shut'ın maskelerini yapan maskeci de vakit geçirin.Maskeleri takın,fotoğraf çekin,eğlenceli oluyor.Fazla abartmayın sahibi yardımcı olabilirmiyim diye sorup kibarca kovuyor.E adam haklı.Maskeler euro 100-300 civarında euro 30'luklar çok turistik.Maskelerin fotoğraflarıyla yetindik.
  • Venedik'e karnaval zamanı gitmek gerek.Görsel şölen Şubat- Mart aylarında yapılıyor.
  • Caffe Florian veya Caffe Quadri de bir kahve iç. Canlı müzik varsa sakın oturma.Adam başı euro 16 müzik bedeli alıyorlar haberiniz olsun.Herkes ayakta müziği dinliyor oturup kazıklanmayın derim.
  • Cicchetti molası verin.Geleneksel ufak atıştırmalık tabaklar eşliğinde içki servisi yapılan barlar..Lezzetli ve keyifli bir çok yer var.



Son olarak
Karnaval zamanı mutlaka gidilmesi gereken masal şehir....