Nisan 14, 2012

ENDÜLÜS,MAY 11


Endülüs, Andalucia ( ispanyolca ) , Andalu ( arapça ) ...
8 şehirden oluşuyor.Granada,Cordoba,Malaga,Sevilla,Jaen,Almeria,Huelva ve Cadiz.Hepsini gezmeye çalışsak da arada atladıklarımız veya durmadan geçtiklerimiz de oldu.İspanya başka bir Avrupa, Endülüs ise başka bir İspanya.Bölgenin hem İspanyol hem de Arap kültürüyle karışmış kendine özgü bir hali var.Endülüslülerin, Katalanlarla araları pek iyi değil.Endülüslüler, Katalanlara göre  köylü,maganda ve cahiller.İslam dönemine ait bir tepki aslında bu durum.Endülüs'te hayat yavaş ve basit.Keyifli Endülüs turumuzun başlangıç ve bitiş durağı Madrid.Madrid'i ayrıca yazacağım.İşte rotamız.
ENDÜLÜS-ANDALUCIA-ANDALU
1. Gün 
Madrid-Granada        427 km
Granada-Salobrena     65 km
Salobrena-Malaga       90 km
2.Gün
Malaga-Torremolinos 17 km
Torremolinos-Marbella 60 km
Marbella-Ronda 60 km
Marbella-Gibraltar 72 km
Gibraltar-Tarifa 48 km
Tarifa-Cadiz 106 km
3.Gün
Cadiz-Jerez De La Frontera 35 km
Jerez De La Frontera-Arcos De La Frontera 32 km
Arcos De La Frontera-Sevilla 85 km
4.Gün
Sevilla-Cordoba 144 km
Cordoba-Madrid 390 km
                                                       
GÜNEY İSPANYA
İspanyol kıyıları Costa Brava'dan Costa La Luz'a kadar uzanır ve heryıl milyonlarca kişi ziyaret eder.Endülüs turumuzda tercihimiz sahil şeridiydi.Rotamızı buna dayanarak belirledik.
COSTA TROPİCAL-Granada'nın sahil şeridi olarak da adlandırılır.(Costa de Granada). Al,Sal and Big Mo.Yani Almunecar,Salobrena ve Motril başlıca yerleşim bölgeleri.
COSTA TROPİCAL
Salobrena'da tinto keyfi:)
  • Almunecar, İspanyol yazlıkçıların bölgesi.Turistik olarak bişey yok.
  • Motril, turizm az nüfus çok.
  • Salobrena,beyaz badanalı evlerle süslü şirin sahil beldesi.Costa Tropical'ın incisi olarak adlandırılsa da pek de incilik bi durum yok.Tepede Moorish Castle var.Salobrena'da mola ve yola devam.Bu bölgenin yöresel içeceği Tinto'yu denedik.Tadı Sangria'ya benziyor.Kırmızı şarap ve gazoz karışımı gibi,oldukça tatlıydı.2 tinto,2 kahve euro 7.Çok ucuz.:)


    COSTA DEL SOL-Coast of the sun.Costa Tropical ile Costa de la Luz'un arasındaki sahil şeridi.Malaga'ya bağlı.Malaga,Marbella,Torremolinos,Nerja,Fuengirola bölgedeki duraklarımız.
    COSTA DEL SOL

    TORREMOLİNOS
    • Nerja,küçük ,sessiz sakin balıkçı kasabası.Balcon de Europa'da sarp kayalıkların tepesinden deniz manzarasını seyretmek gerek.Cueva da Nerja,merkeze        4 km uzaklıkta yeralan mağara.Vaktiniz varsa gidilebilir.
    • Fuengirola,Costa Del Sol'ün en gelişmiş beldesi.Zenginlerin yazlık tercihi.Çok da enteresan bir yer değil.Durmaya gerek yok.
    • Torremolinos off çok kabus bir yer.Zamanın da güzelmiş ama çok eskimiş,virane olmuş.Tam bir beton yığını.Zengin Kuzey Avrupalılar talan edip bırakmış.Malaga'ya çok yakın ve daha ucuz olduğundan turlar genelde burada konaklıyor.Palmiye ağaçlı upuzun kumsal,sonsuz sayıda dökük yazlık ev ve deniz kenarındaki kömürde sardalya yapan salaş balıkçılar aklımda kalan görüntü.
    • Marbella,Puerto Banus Güney İspanya'nın St.Tropez'i.İspanya güney sahili denilince aklımıza gelen yer.Liman,lüks arabalar,tekneler,şık baylar bayanlar.Fakat burası da çok demode kalmış.Yine de adı yeter Marbella'nın.Marina'da bir mola verip bişeyler içmek lazım.2 bira 2 kahve euro 13.Barlar,tekneler,restaurantlar ve pahalı butikleriyle Marbella şüphe götürmez ki İspanya güney sahilinin en pahalı noktası.
    MARBELLA
    MALAGA 
    • Malaga,Veee en güzelini en sona sakladım,bayıldık biz buraya.Costa Del Sol'ün bir numarası oybirliğiyle Picasso'nun şehri olan Malaga seçildi.Endülüs'ün Akdeniz'deki en gelişmiş liman kenti.Biz de Allahtan burada kalmayı tercih etmişiz.Otelimiz Barcelo Malaga.Gecelik euro 69. Şiddetle tavsiye edilir.Buraya giderseniz bizim içinde otelin lobisine kaydırakla inin.:) Malaga,çok sevimli ve şık.Akşam deniz kenarında balık yemek istedik ama asıl keyifli yer oldcitydeki tapasçılar.Tapas ve bir sürahi sangria 4 kişi euro 40.Ne yediniz derseniz kalamar tava,seafood salad,morina balığı ki enfesti,mücvere benzeyen deniz ürünleri içeren kızartma,karides güveç,patatesli harçla doldurulup kızartılmış midye kabuğu, patatese bayılıyo bu millet.Hepsi çok lezzetliydi.Malaga'da Antonio Banderas'a da rastlamak mümkün,eğer restaurantına giderseniz.Gelmişken Banderas'ı da görseydik fena olmazdı:)




    COSTA DE LA LUZ -Işık Sahili.Bu adı kristal parlaklığındaki gökyüzünden almış.İspanya'nın Cebelitarık'tan Portekiz'e kadar uzanan sahili.Komşusu Costa Del Sol'e göre daha az turistik ve entellektüel.
    COSTA DE LA LUZ
    • Gibraltar,Cebeli Tarık.Adını Arap komutan Tarık bin Ziyad'tan almış.Cebelitarıklılar, kendi istekleriyle İngiliz sömürgesi olmuşlar.Burası Birleşik Krallık toprakları altında yeralıyor.Dolayısıyla İngiliz vizen yoksa giremiyorsun.Biz schengenimizle zorladık ama olmadı, giriş yapamadık.La Linea,İspanya sınırındaki yerleşim bölgesi,leş biryer.Buradan gümrükten geçerek Cebelitarık'a giriyorsun. Arabayı İspanya tarafında La Linea'da bırakıp yürüyerek sınırdan geçmek en mantıklısı.Çünkü çıkışta gümrük kuyruğu olabiliyor.Sınırı geçtikten sonra otobüslerle Cebelitarık merkeze rahatlıkla ulaşılabiliyor.La Linea'da arabayı sokağa bırakmak çok tekin değil,zaten otoparklar da ucuz,risk almaya değmez.Cebelitarık alışveriş hevesimiz kursağımızda kaldı.Yola devam.

    • CEBELİTARIK GÜMRÜK GİRİŞ
    • Tarifa,Avrupa'nın rüzgar sörfü başkenti.Afrika sadece 13 km.uzakta.İspanya'nın Afrika'ya uzanan burnu.Akdeniz'in Atlantik Okyanusu'yla birleştiği yer.Dolayısıyla rüzgar hiç eksilmiyor.10 km uzunluğunda sahili var.Gece hayatı çok hareketliymiş.
    • Cadiz,Batı Avrupa'nın en eski şehirlerinden, İspanya'nın başlıca liman şehri.Korunmalı yer demekmiş adının anlamı.Çok umutlarla gittiğim ama hayal kırıklığıyla döndüğüm yer.Plaza de la Catedral,merkezde yeralan tamamlanması 116 yıl süren altın kubbeli katedral.Kulesinden Cadiz'i seyretmek istersen euro 4 vereceksin.La Playa de la Caleta oldcity yakınlarındaki meşhur plaj.Cadiz denince aklınıza gelen fotoğraf.James Bond filmlerinden Die Another Day'in bir bölümü de bu sahilde çekilmiş.Sahil iki eski kale olan Castillo de Santa Catalina ve Castillo de San Sebastian arasında konumlanmış.Günbatımında çok keyifli konserler oluyormuş.Bir diğer önemli plajı aynı zamanda bizim otelin de yeraldığı Playa Victoria.Mutlaka buradan günbatımını seyretmek gerekiyormuş.Söylenen o ki günbatımında gökyüzü pembenin tüm tonlarını alıyormuş.Ben bizzat bu tonları göremedim ama çeşitli fotolarda görmüştüm.Gerçekten çok fotografik Atlantik Okyanusu görüntüleriydi.Hava muhalefetinden dolayı manzaradan mahrum kaldık,aslına bakarsanız Cadiz'den mahrum kaldık.Aynı zamanda tatil olması nedeniyle şehir tam bir ölü şehir.Cadiz 18.yy en önemli liman kenti olduğundan körfeze giren çıkan gemileri gözetlemek için 160'dan fazla gözetleme kulesi inşa edilmiş.Bunlardan en ünlüsü de Torre Tavira.Buraya kadar gelmişken çıkmak lazım.İçeride Camara Obscura denen projektör var.Cadiz görüntüleri bunun yardımıyla duvara yansıtılıyor ortaya da turistler için eğlenceli bir aktivite çıkıyor. Giriş euro 4.Otelimiz Playa Victoria Hotel.Herhalde 20 yıl öncenin en iyisiymiş ama Güney İspanya sahilinin genelinde olduğu gibi burası da eskimiş ve hiç tadilat görmemiş.Odamız muhteşem Playa Victoria ve Atlantic Okyanusu manzaralı , suit gecelik euro 65.Günü kurtaran akşam yemeği oldu.Cadiz'in en iyi tapasçısı Las Flores'de kendimize tam bir ziyafet çektik.Karnımız doydu keyfimiz yerine geldi.Yediklerimize gelince Sübye kızartma,morina balığı,kroket,ahtapot salatası,seafood salad,patates salatası 6 bira 4 kişi hesap euro 33 şaka gibiydi.
    PLAYA VİCTORİA'DAKİ OTELİMİZ
    CADİZ
    RONDA Tajo Boğazının üstünde,150 m.yükseklikteki bir kayalığa tutunmuş, muhteşem panaromik görüntü sunan yerleşim bölgesi.Deniz seviyesinden yüksekliği 750 metre.Biz Marbella'ya çok yakın olduğundan Marbella ile birleştirdik gezimizi.Yol aslında 60 km ama devamlı tırmandığın için uzun sürüyor.3 köprü var şehirde.Puente Romano-Roman Bridge,Puente Viejo-Old Bridge ve Puente Nuevo-New Bridge.Puente Nuevo yeni şehirle eski şehri birbirine bağlayan köprü ve en hareketlisi.Plaza de Toros de Ronda, en eski arenalardan biridir.Puente Nuevo'nun yanındaki paradordan Tajo kanyonunun görüntüsü ürpertici,soluk kesici.Mutlaka fotograf çekin.Hava da güneş, yok fotograflarım kötü çıkıyor diye moralim bozuk.Point of viewun karşısında jamoncu var adam nefis sandviç yapıyor aklınızda olsun. Serrano jamon ve manchego peynirli çıtır baget ekmeğe kocaman sandviç, hepsini yedim:) Havanın üzüntüsünü yaşayarak ayrıldık bu güzel yerden.Ernest Hemingway ve Orson Welles'in yaz tatillerinin bir kısmını burada geçirdikleri söylenir.:)
    RONDA

    JEREZ DE LA FRONTERA-Cadiz'e bağlı bir yerleşim bölgesi.Cadiz'den sonraki durağımız.Sherry ve atlarıyla meşhur.Bodega yani şarap evlerinde şarap tadımlarına katılabilir,üzüm bağlarında gezebilirsiniz.En ünlüleri Tio Pepe ve Gonzales Byass.Belli saatler arasında sherry turları düzenleniyor.Kişi başı 15 euro.Yaklaşık 2 saat sürdüğü için vaktimiz yetmedi.Ama biraz araştırma yaptım .Jerez sherry türleri hakkında.Fino en serti,Manzanilla finonun daha hafifi,Amontillado finodan daha dark ,Oloroso alkol seviyesi en yüksek olan ve Cream tatlı olan.Atlara gelince,Andalucia Kraliyet Okulu atları her salı-perşembe binicilik gösterisi yapar.Mayıs ayında da festival olur ki atlar rengarenk süslenerek törene katılır.

    JEREZ DE LA FRONTERA
    ARCOS DE LA FRONTERA
    ARCOS DE LA FRONTERA De la Fronterayla biten yerler islam medeniyetleri zamanında ''sınırdaki yerler'' demekmiş.Endülüs'ün en güzel manzaralarını Malaga ve Cadiz arasındaki dağlarda yeralan beyaz badanalı köyler yani Pueblos Blancos sunar.Bu köylerin çoğu yamaçlara kurulmuştur.Daracık yollar ve bembeyaz evler,manzara da cabası.Geçitlerden aracınızın geçip geçmeyeceği şüpheli.Tam kılıkılına arabamızı geçirdiğimizi hatırlıyorum.İnşallah araba buraya sıkışıp kalmaz diye düşünürken önünden geçen araba o yoldan geçebiliyorsa sende cesaretlenip takip ediyorsun. Arcos De la Frontera , Pueblos Blancoslardan en ünlüsü.Grazalema ve Zahara de la Sierra 'ya ise biz uğramadık.Vakti olan gezebilir.Şirin yerler.Yamaçtan manzara görüntülerini anlatmama gerek yok sanırım.Ama burada benim aklımda kalan gerçekten daracık ve bembeyaz sokakları oldu.Biz Jerez De La Frontera'dan Arcos De La Frontera'ya oradan da Sevilla'ya devam ettik.Arcos'a geldikten sonra devamında Grazalema,Ronda ve Zahara yapılabilir..Biz  Ronda'yı Marbella ile birleştirip gitmiştik.

    PUEBLOS BLANCOS
    GRANADA (Gırnata) Nar demekmiş.Şeklinden dolayı almış bu adı.
    ALHAMBRA 
    • Granada demek Alhambra Sarayı demek.Kırmızı Saray. Adamakıllı gezmek isterseniz 2 gün yetmez.Biletlerinizi mutlaka internetten almalısınız yoksa gittiğinizde bilet bulamazsınız.www.alhambratickets.com
    • Alcaiceria-Araplardan kalma ipek çarşısı.Bizim kapalıçarşı gibi.
    • Katedralin çevresindeki ara sokakları gez,tapasçılarda karnını doyur.Gazpacho iç.Bir çeşit soğuk domates çorbası.
    • La Madrasa-Eski islam Üniversitesi'nin ön cephesi fotolanmaya değer.
    • Albaycin dar sokaklarında gez.Tepedeki Mirador de San Nicolas'a çık.Günbatımına  denk getirirsen manzara harika olur.Buradan Alhambra'yı fotolayın.
    • Aromalı arap çaylarını tadın.
    • Sierra Nevadanın arka fonda yarattığı muhteşem güzelliği es geçme.

    GENERALIFE ALHAMBRA
    CORDOBA ( Kurtuba) İslam medeniyetinin başkentliğini yapmış ,birçok filozof yetiştirmiş şehir.
    • La Mezquita ,Büyük Cami. Kısmen katedral olarak kullanılıp müze olarak yeniden yapılansa da o hala cami.
    • Alcazar'ın muhteşem bahçesi,Sevilla'dakini gezeceksen gezmenin anlamı yok.
    • Museo Julio Romero de Torres,Plaza del Porto'da .Cordobalı ressam Torres'in morenalarını yani esmer hatunlarını keşfetmek istersen.
    • Calleja de las Flores, Çiçekler Sokağı . Bölgenin en popüler ve güzel sokağı.Buradan arkanı dön ve katedrali çan kulesiyle beraber fotola.
    • Dar sokaklar,beyaz evler,avlular.Evlerin avluları çok renkli.Nisan-Haziran döneminde en güzel avlulu ev yarışması yapılıyor.Patio yani avlu yazan yerleri gezip turizm ofisinden form alıp oylama yapabiliyorsun.
    • Plaza de la Corredera, Madrid Plaza Mayor'un kötü hali.
    • Barrio de la Juderia,yahudi mahallesi, eski Cordoba'nın tam göbeğindedir.14.yüzyıla ait sinagog gezilebilir.Hareketli bir bölge.
    • ROMERO DE TORRES'iN MORENASI
      LA MEZQUITA


      EL CORDOBES
    • 'Ağlama Angelita bu akşam ya sana bir ev alacağım ya da yasımı tutacaksın...' der Cordobes ablasına hayatının en önemli mücadelesi için arenaya çıkarken.Dominique Lapierre ,Yasımı Tutacaksın adlı kitabında.Buraya kadar gelmişken El Cordobes Cordobalı diye anılan meşhur boğa güreşçisi Manuel Benitez'i anmadan olmaz,Dalida, El Cordobes için söylemişti, Seni beklerim öptüğün yerdeeee.türkçe aranjmanı.
    LAS FLORES'DEN ÇAN KULESİ
    PATİO

    CORDOBA


    En çok rağbet gören turistik eşya, deri çantalar.Pek de albenisi yok ben hakkımı şapkadan yana kullandım:) 

    EVLERİN AVLULARI
    SEVİLLA( Betis)
    Geldik çingene güzeli Carmen'in keyif dolu kenti Sevilla'ya.Bazıları  "Madrid İspanya'nın,Sevilla dünyanın başkentidir " der.Daracık labirent sokaklarından, minicik avlularından neşe taşan yahudi bölgesi Santa Cruz ve flamenko ezgileriyle dolu çingeneler bölgesi Triana (Betis ).Sokaklarda gezerken sıkça karşılaştığımız  Reja denilen demir parmaklıklı pencereler , Santa Cruz evlerinin sembolü. Santa Cruz ; rejalı,saksıda çiçekli evleriyle,fıskıyeli avlularıyla,birbirinden güzel cafeleriyle çok estetik,romantik,özel bir yer.Triana ise eğlencenin kalbi,flamenkonun doğduğu yer .Birçok flamenko bar ve restaurant var.Buradaki tapas barların manzarası altın kule ve katedral olduğundan daha keyifli.Otelimiz merkezin dışında.Hotel Vertice Aljarafe oda euro 63...

    LA GİRALDA
    Endülüs de hayat çok yavaş.Koşturmaca yok.Her şeyin tadını çıkara çıkara,zevkine vara vara yaşıyorsun.Adımların bile yavaşlıyor burada.Adeta salınarak geziniyorsun.Eski kent sınırları içinde yeralan bölge yaya bölgesi ilan edilmiş.Daha da salınıyorsun.Araba mı geliyor otobüs mü diye arkanı kollamadan.Bu bölgenin aynı zamanda gümüşleri meşhur.O yüzden çok gümüşçü var.
    • Santa Maria Katedrali,Sevilla Katedrali, Avrupa'nın en büyük katedrallerinden biri.Roma'daki San Pietro ve Londra'daki San Paulo'dan sonra geliyor.Kristof Kolomb'da bu katedralin içinde yatar.Hemen önünden fayton turu yapılıyor.
    • La Giralda: Katedralin ünlü çan kulesi.Şimdi Santa Maria Katedrali olan eski caminin minaresiymiş.Adını tepesindeki kadın figürlü rüzgar gülünden alıyor.Rüzgar gülü inancı ve şehri temsil ediyor.Giralda'nın tepesine , herbiri yaklaşık 10 adım olan 35 rampayı tırmanarak çıkabiliyorsun.Panaromik Sevilla görüntüsü için ideal.euro 7.Sevilla'da bütün yollar Giralda'ya çıkıyor.Daracık sokaklar arasında mı kayboldunuz,yolunuz bir şekilde mutlaka buraya çıkıyor.Enteresan...
    AKŞAM TORRE DEL ORO
    • Torre del Oro: Altın kule.Sevilla'nın sembollerinden.Kimilerine göre Amerika'dan getirilen altınların saklandığı yer olduğundan kimilerine göreyse vaktinde dış cephesi altınla kaplı olduğundan adı Altın Kule.Ama daha gerçekçi olan,eskiden şehrin içlerine kadar girebilen gemileri kollayan gözcü kulesinin gün batımında aldığı altın sarısı renginden dolayı Altın Kule olarak anılması galiba...
    • Hotel Alfonso: 1929'da tarihinin en kötü evresinden geçen İspanya,eski sömürgelerini biraraya getirmek için bir fuar düzenler.İşte fuara katılan kalburüstü konukları ağırlamak için yapılmış bu şatafatlı otel.Kral XIII.Alfonso'nun da adını almış. Öğleden sonra bir içki için uğranması gereken bir yer.Yok bizi içki kesmez konaklamamız lazım dersen gecelik euro 300 'yu gözden çıkartman gerek.
    HOTEL ALFONSO
    • Plaza de Espana:Kentin oksijen yüklü parklarından biri olan Maria Luisa Parkı'ndadır.1929 yılındaki fuarda İspanya Krallığını temsilen yapılmış.Her iki tarafından ikiz kulelerin yükseldiği,ortası fıskiyeli devasa bir avlu burası.Çok da keyifli.Küçücük bir gölet var sandal kiralayıp gezebiliyorsun.1 saat 5 euro.Çocuklar içinde , avlu etrafında eşek turları var.Avluyu çevreleyen binaların üzeri ,İspanya'nın tüm bölge ve kentlerinin çizimlerini içeren çinilerle kaplı.Hemen yanıbaşında Plaza de America,yani Amerika Meydanı var.Etrafta bol bol seyyar satıcılar da var.En güzel yelpazeler burada haberiniz olsun.Tabi orjinal el boyaması olanları kastetmiyorum.Turistik olanlar.:)
    PLAZA DE ESPANA

    EŞEK TURU:)
    • Alcazar:Hemen katedralin arkasında.Giriş euro 7.Bu nasıl büyüleyici bir bahçe böyle.Kokudan başınız dönüyor.Çiçekler,gökyüzüne ulaşmış ağaçlar,tavuskuşları,balıklar...Beni bırakın burada biraz dinleneyim.Şöyle bir uzanıp temiz havayı soluyayım.Arabistanlı Lawrence'ın da bazı sahneleri burada çekilmiş.Santa Cruz turlarından sonra kısa bir mola için ideal.Mudejar yani Endülüs'e özgü mimari tarzının en önemli anıtı.Mutlaka gezin.
    ALCAZAR

    • Plaza de Toros: Boğa güreşleri arenası.Boğalar meydanı. Aslında Malaga'nın dağ köyü olan Ronda'da doğan boğa güreşi ,Sevilla 'da geliştirilmiş.İspanya'nın her bölgesinde olduğu gibi burada da boğa güreşleri  futbolla başabaş yarışmaya devam ediyor.Seyredersiniz seyretmezsiniz o sizin kararınız ama Sevilla'daki boğa güreşleri en iyilerinden.
    • Museo del Baile Flamenco,Flamenko Müzesi,aynı zamanda flamenko dersi de alabiliyorsun.Flamenko dans gösterileri düzenleniyor.Adam başı euro 10, gösteri 45 dakika sürüyor.İçeride içeceğini de alabiliyorsun.Şarabını al ve seni büyüleyecek olan flamenko dans gösterisine hazırlan.Nitekim biz gösteri sonunda dağılmıştık.Özellikle dansçı Oscar'ın performansından:))) 
    • MUSEO DEL BAİLE FLAMENCO
    OSCAAAR
    OSCARDAN SONRA DAĞILMIŞ HALİMİZ


    • Feria de Seville, Feria,panayır demek.6 gün 6 gece süren flamenko festivali.Dünyada eşi benzerine rastlanmayan bir festival bu.Heryerde dans eden sevillanaslar ,süslü faytonlar,sombrerolu yakışıklı Sevillalı gençler,saçlarına çiçek kondurmuş rengarenk flamenko kıyafetleri içindeki kızlar. Festivale ayrılmış 300.000 m2'lik alan Real de Feria'da 900 adet bungalow kuruluyor.Bu bungalowları yani casitaları 1 yıl öncesinden eş dost akraba biraraya gelip ortaklaşa  kiralıyor.Festival boyunca o kiralayan gruba ait oluyor.Yiyip içip dansediyorlar içinde.Biz bu evlerin birilerine ait olduğunu biliyoduk ama çok yorgun olduğumuz için birinin içine teker teker sızdık.Yoksa kendi gruplarından olmayanları içeriye almıyorlar tabiki.O gruba ait olmadığımız kıyafetlerimizden ve şaşkın tavırlarımızdan o kadar anlaşılıyordu ki buna rağmen çok fazla huzursuzluk çıkartıp bizi atmadılar.Hem bize acıdılar hem de kafaları bayağı güzeldi.:) Biraz dinlenip bişeyler içtik.Renkli renkli lambalarla gelin gibi süslenmiş kapısından Festival alanına heryaştan yüzlerce insan oluk oluk akıyor.Genci yaşlısı bebeği,herkes de bir heyecan bir coşku. Bayram yerine gidermiş gibi özenli, şık, bakımlılar.Biz hariç hemen hemen herkes yerel kıyafetleriyle.Bu bizim gezimizin en unutulmaz anı oldu.Flamenko ziyafeti çektik.Tarihlerinizi Nisan sonu Mayıs başına denk getirip kaçırmamanız gereken bir festival bu.

    REAL DE SEVİLLA
                                                                               









      Sevilla'ya gitmişken ,,,
    ROBLES'DE KAHVE KEYFİ
    • Guadalquivir Nehri , Arapçada büyük suyolu demekmiş.Nehir boyunca yürü biraz.
    • Gitmişken Calatrava'nın mimarlık şaheseri köprüsünü gör.
    • Katedral civarındaki ara sokaklara gir, çık, keşfet.
    • Yelpazeler işportada, heryerde de turistik olmayan el boyaması olanlardan istiyorsan Casa Rubio , Calle Sierpes 56 no ya gir.Aynı zamanda orjinal Andalucia kıyafet ve şapkaları da aynı caddede bulabilirsin.
    • Santa Paula Manastırı'ndan rahibelerin yaptığı portakal reçellerinden al.
    • Boğa güreşi posteri alıp matador olarak istediğin ismi yazdır.Güzel hediyelik olur.
    • Cafe Robles Laredo'da kahve ve pasta molası ver.Bizim pasta seçmemiz epey zaman almıştı.
    • Eslava da tapas ye
    • Casa Anselma'da canlı müzik,flamenko ...Triana'da 23h00 de açılıyor ve çok kalabalık oluyor.Müziğin ritmine kapıl.
    • Hotel Alfonzo'da akşamüstü drink:)
    • El Rinconcillo, Sevilla'nın en eski barı.Kuruluş 1670.Mutlaka zaman ayırın.Bir drink de burda:)
    Festival zamanı herkes heryerde dans edebiliyor...

    Eveeeet şimdi şöyle bir toparlayalım Endülüs'ü


    TAPAS
    • Semana Santa,yani Kutsal Yortu Haftası heryıl Nisan ayında düzenleniyor.İsa ve Meryem'i temsil eden maketler tahtlar üzerinde gönüllüler tarafından taşınır.Korteje, sene boyunca prova yapan bando eşlik eder.Çok kalabalık ve pahalı bir dönem ancak enteresan.Bu coşkulu festival zamanı Endülüs'te olmak bambaşka bir Endülüs deneyimi olur diye düşünüyorum.
    • Jaen, dünyanın zeytinyağı başkenti.Jaen yolu çok keyifli,zeytin ağaçlarıyla süslü.Buraya kadar gelmişken Jaen'e bağlı ikiz kasabalar Übeda ve Baeza'da gezilebilir.
    • Siesta öğlen 14h00'de başlar aynı zamanda öğlen yemeği saati.
    • Tapas,tapas tapas çoook leziz.Yediğimiz en lezzetli tapaslardı.Tapas adı kapaktan türeme. Şarap fıçılarını örten kapakların üzerine, şaraba eşlik etsin diye konan meze demek.Özellikle Cadiz'de yemeden dönmeyin.
    • Yediğin içtiğin konaklaman çok ucuz,Marbella ve Sevilla hariç
    • Marbella Puerta Bonus'ta bişeyler iç,havayı bi soluman gerek.
    • Tatil tarihlerine dikkat !!!Tatillerde heryer kapalı oluyor.
    • Otellerin otoparkı pahalı rahatlıkla yola park edebilirsin,sorun yok
    • Manchego peyniri ye bol bol 
    • Huelva'ya gitmedik. Buradan Portekiz'e kadar uzayabilirsiniz.
    • Hız limitlerine dikkat.Bize tatil sonrası bayağı bir ceza geldi euro 400 gibi:((( Allahtan insaflılar da erken ödeyince yarısını ödüyorsun.150 euroya arabayı 1 hafta kiraladık,dönüşte 400 euro ceza geldi.Şaka gibiydi.Bir de cezayı ödeyinceye kadar perişan oluyosun bu da cabası.
    • İlker Özünlü'nün Endülüs kitabını okumadan gitmeyin derim.Endülüs'ü tanımanıza çok yardımcı olacaktır.


    SON OLARAK...
    Bana kalırsa Güney İspanya Costaları miyadını doldurmuş,şimdi sermayeden yiyor.Aklımda ve gönlümde enfazla yereden Malaga oldu.Cadiz, Güney İspanya'nın en karakteristik kenti,görülmeye değer.Marbella, yeni yapılan Çeşme Marina'nın yanında çok sönük kaldı doğrusu:)Tarifa , rüzgar sörfü zamanına denk gelirsen eğlencenin koptuğu durak.Cebelitarık konumu dolayısıyla kaydedeğer eğer vizen varsa atlamamalısın.Jerez özellikle Mayıs ayındaki  at festivali zamanı çok keyifli.Pueblos Blancoslar Endülüs'ün uğrak durakları olmalı bence.Hiç olmazsa birini görün derim.Granada,Cordoba ve Sevilla ise tartışmasız Endülüs turunuzun olmazsa olmazları.

    Endülüs'ün bence asıl olmazsa olmazı mutlaka ama mutlaka bir festivale denk getirin tatilinizi.Endülüs'ün ruhunu o zaman yaşıyorsun.!!!!!!

      KIYAFETLER EURO 400,KAFANI KOYUP BI FOTOOOO









      Haziran 11, 2011

      CAPRİ ADASI,2010


      Capri, İtalya'nın en önemli turistik adalarından biri.Napoli Körfezi'nin güneyinde.Kendi küçük, adı büyük.Toplam 6 km uzunluğunda, 2.5 km.genişliğinde.Napoli ve Sorrento'dan feribotla ulaşmak mümkün.Biz Sorrento'dan feribotla yarım saatte geçtik.Bilet tek yön 13 euro.Belki bir gece kalınabilirdi ama biz günübirlik gittik.Sezonda çok kalabalık ve oldukça pahalı oluyormuş.
      Ada, Capri ve Ana Capri olmak üzere iki bölgeden oluşuyor.Deniz otobüsünden indiğin yer Marina Grande,adanın büyük limanı.Birkaç turistik eşya dükkanı ve restaurant harici pek birşey yok.Buradan fünikülere binip Capritown'a çıkıyorsun. (1.5 euro).Asıl olay burada.Fünikülerden inince gördüğün manzara ve ihtişam karşısında aklın başından gidiyor.Ben biraz Santorini havası aldım.Ana Capri ise Capri'den 2-3 km uzaklıkta, daha çok villaların olduğu sevimli bölge.Capri'de birbirinden güzel ve ilginç hikayeye sahip malikaneler var. Bunlardan biri de Sophia Loren'e ait ki şu an otel olarak kullanılmakta.Geceliği 500 euro...
      CAPRİ OLMAZSA OLMAZLARI..
      • Faraglioni Kayalıkları-Denizden yükselen kireçtaşı kayalıklar . Capri fotolarının olmazsa olmazı.En güzel Gardens of Augustos 'dan görünüyor.
      FARAGLİONİ KAYALIKLARI
      • Villa Krupp ,Ünlü Rus yazar Maksim Gorki'nin sürgün yıllarını geçirdiği villa.Ne sürgün ama.O manzara,insanın ömrüne ömür katar.Adanın en güzel noktasında, tepedesin.Karşında meşhur Faraglioni kayalıkları ve uçsuz bucaksız masmavi Akdeniz:)
      VİLLA KRUPP
      CARTHUSİA
      • Carthusia parfümeri,Capri çiçeklerinden yapılan özel parfüm ve sabunlar.Bol bol sürüp,dene.
      • Confora sandaletler,tamamen el yapımı, euro 120 civarında.Model beğeniyorsun yarım saat sonra ayak numarana göre sana özel yapılmış halde alıyorsun.
      • Mount Tiberius Marina Grande'nin arkasındaki büyük dağ.
                                      
      MARİNA GRANDE
      BLUE GRETTO
      • Adanın etrafında 1 saatlik bot turu yapabilirsin. Bedeli yaklaşık euro 80.
      • Blue Gretto-Grotta Azzurra-Mavi Mağara ya gitmek için Marina Grande'den küçük tekneler kalkıyor.Mağaradan içeri girerken tekneye dümdüz yatmak gerekiyor.Adı,mağaranın içinde, güneş ışınlarının yarattığı, mavi renkli yansımalardan geliyor.Bu renk cümbüşünü yakalayabilmek için güneşli bir gün olması şart.En uygun saatler 11h00-13h00 arası.
      • Marina Piccola-Küçük liman ,denizi muhteşem.Deniz sezonunda mutlaka gidilmesi gerek. 
      • Gardens of Augustos,buradan Marina Piccola'ya yürünebilir.
      • GARDENS OF AUGUSTOS
        SON OLARAK....
        Capri çok büyüleyici ve ihtişamlı bir ada.Bir gece konaklamak mantıklı.Yazın buraya gelseydik aynı tadı alırmıydık,sanmam.Bence yaz tatilinde pek tercih edilmemeli.Hem pahalı hem de çok kalabalık.Bu arada Capri'de yediğim çileklerin tadını ve kokusunu unutamam .Mmmmmm.leziz.

        Şubat 22, 2011

        AMALFİ COAST MAYIS,2010

        Amalfi Coast, İtalya'nın Campania Bölgesi'nde yeralıyor.Daha önce Liguria Bölgesi'ni gezip çok keyif almıştık.(Bknz.Cinque Terre) Amalfi sahil şeridi ,Napoli'nin güneyindeki Sorrento kıyılarından başlayarak Salerno'ya kadar devam ediyor.Biz Napoli'den sonra Pompei'yi atlayarak ilk durağımız olan Salerno'ya doğru yola koyulduk.Napoli-Salerno arası yaklaşık 55 km.Amalfi Coast'tan sonraki durağımız Capri olduğundan turumuzu tersten,Salerno'dan Napoli'ye doğru yapıyoruz.Yollar çok dar.Yanyana iki araba zor geçiyor.Hele ki karşıdan otobüs gelirse yanmışsın.Biz nispeten sezon açılmadan gittik. Temmuz ve Ağustos aylarında trafiği düşünemiyorum.Sırasıyla birbirinden güzel Vietri Sul Mare,Maiori,Minori,Ravello,Atrani,Amalfi,Conca Dei Marini,Furore,Praiano, Positano,Sorrento gezilecek.Hepsi birbirine çok yakın bölgeler.Toplamda yaklaşık 60 km içerisinde yeralıyorlar.
        CAMPANİA BÖLGESİ
        SALERNO : Napoli'ye göre daha düzenli ve şirin bir kent.Salerno Körfezi kıyısında yeralan liman kenti.Pizzeria Saparito'da dilim pizza yedik.4 dilim pizza,4 bira euro 17. (via Mercanti,no 62) Karnımız doydu.Sahil şeridini gezmeye başlayabiliriz artık.İlk durak Salerno'ydu.
        Napoli-Salerno 55 km
        PİZZA
        SALERNO
        VİETRİ SUL MARE: Vietri on the sea.Seramiğin doğduğu yer olarak da adlandırılabilir.Burada seramik müzesi var.Amalfi Coast'ta yer gök seramik.Ama ne yalan söyleyeyim bizimkilerin yanına yaklaşamazlar.Küçücük biryer burası.Toplam 8 km2.Kubbesi seramik kaplı kilise harici pek de birşey yoktu.Muhteşem deniz ve sahili saymazsak tabi.
        Salerno-Vietri Sul Mare 5 km
        VİETRİ SUL MARE
        VİETRİ SUL MARE'DE BİR CAFE
        SERAMİK DÜNYASI
        MAİORİ: Amalfi Coast'un en uzun plajı.Bu yüzden de turistlerin duraklarından biri.Roma İmparatorluğu zamanında birçok aristokrat da burada yaşarmış.Antik kentlerden biri.Acıktıysanız Mammata Restaurant'ta deniz ürünleri tabağı yiyin.Burası 118 yıllık bir restaurant,hemen deniz kenarında.
        Vietri Sul Mare-Maiori 15 km
        MİNORİ: Amalfi Coast'un muhteşem manzaralı kasabalarından birindeyiz.Masmavi deniz ve kumsal.Yamaçlarda dizili  evler.Tarihte en zenginlerin oturduğu yermiş burası.Adamlar işi biliyor.Yamaçlara çarpan dalgalar ve her virajın sonunda seni karşılayan deniz...Daha ne istersin ki.
        Maiori-Minori 1.5 km.
        MİNORİ
        MİNORİ SAHİL
        RAVELLO: Ravello,diğer kasabalar gibi deniz kenarında değil.Dağın yamacına kurulmuş.Denizden yüksekliğiniz 350m. olunca tabi ki manzaranın tadına da doyamıyorsunuz.Ravello-Minori arasını yürüyerek gitmek istersen 3000 basamak çıkmak zorundasın.Don't do it.Amalfi'nin en popüler destinasyonlarından biri burası.Daracık, tek arabalık yoldan zorlu bir tepeye tırmanış sonrası Duomo ve bronz kapısı,Villa Rufolo,Villa Cimbrone bahçeleri,soluk kesen Amalfi Coast ve Akdeniz manzarası sizi bekliyor.Her yıl Temmuz ayında Villa Rufolo'da Ravello Müzik Festivali düzenleniyor.Sakın Villa Cimbrone 'ye yürümeye üşenmeyin çok şey kaçırırsınız.Bahçesi tam 6 hektar.
        VİLLA CİMBRONE BAHÇESİ
        VİLLA CİMBRONE SOLUK KESEN MANZARA
        RAVELLO YOLU
        Villa Cimbrone Giriş euro 6.Bahçesi ve manzarası inanılmaz güzellikte, butik otel.Oda fiyatları gecelik euro 450 civarında.Tam balayı için.
        Villa Maria,otelin manzarası ve yemekleri süper.
        Mama Agatha Cooking Class'da wine tasting ve lemon cheesecake.
        Minori-Ravello 7.5 km
        ATRANİ: Küçücük balıkçı kasabası.Balkonlarından çiçekler sarkan tipik beyaz italyan evleri, daracık sokaklar ve sahil.Adı konumundan dolayı latince 'Atrum' yani karanlık kelimesinden gelmiş.Eskiden ibadet  bölgesiymiş.
        Ravello-Atrani 6 km
        AMALFİ: Amalfi kıyılarına adını veren kasaba.Kasabanın sembolü olan katedral ve devasa çanı tüm heybetiyle sizi karşılıyor.Hediyelik eşya alışverişinizi buradan yapabilirsiniz.Nispeten ucuz.Ama önce katedralin gösterişli merdivenlerine yayılıp Amalfi'yi seyredelim.
        CHURCH SANTA MARİA MAGGİORE
        Sonra da bizim pastane turumuzu yapalım.Dolceria Dell Antico Portico,Amalfi'deki pastane durağımız.Çok eski bir pastane.2 limonlu pasta,2 cappucino euro 17.
        Atrani-Amalfi 1 km
        DOLCERİA ANTİCO PORTİCO
        CONCA DEİ MARİNİ: Diğer Amalfi Coast kasabaları gibi.Denizde çok büyük bir mağara var.Gretto Della Smeraldo.Deep blue sea.Biz gitmedik ama mağaraya tekne,teleferik veya kayalardaki basamaklardan ulaşabiliyorsunuz.
        Amalfi-Conca Dei Marini 5 km.
        GROTTA DELLA SMERALDO
        LİMONCU
        FURORE: Deniz dalga ve baloncuklarının sesi.Amalfi'nin diğer cevheri.Turistler tarafından pek bilinmez.İtalya'nın en fotografik doğal limanı, fiyordudur.Vadi yamaçlarındaki kayalıklara tutunmuş sevimli balıkçı evleri vardır.Bilenler burayı ''the town that doesn't exist'' diye tanımlar.
        Conca Dei Marini-Furore 3 km
        PRAİANO: Amalfi Coast'un romantik manzaralı kasabası.Bizim otelimiz de buradaydı.Heryere yakın ve orta noktada olduğundan konaklama için en uygun bölge.Odamızın muhteşem deniz manzarası vardı.Praiano'da günbatımı bambaşka oluyor.Otelimiz Hotel La Perla gecelik oda+kahvaltı euro 90
        Furore-Praiano 14 km
        HOTEL LA PERLA -PRAİANO
        PRAİANO
        POSİTANO: İşte Amalfi Coast'un incisi.Restaurantlar,şık butikler,galeriler,plajlar,oteller vs.Sokaklar çok dar olduğundan otopark büyük sorun.Positano'da tepede sahilden arabayla 3 km uzaklıkta Monte Pertuso köyü var.Manzarası ve  italyan trattorialarının yemekleri çok güzelmiş, biz gidemedik.Positano'da deniz kenarındaki Church of Santa Maria Assunto' nun görkemli kubbesi heryerden görünüyor.Buraya yürümek zor olduğundan düğünlerde gelinlerin korkulu rüyasıymış.Gitmişken Hotel Palazzo Murat'ın harika bahçesini de görmek lazım.Görmek yetmez burada kalalım derseniz gecelik euro 300 vermeniz gerek.Eğer burası da sizi kesmezse Hotel Il San Pietro'da kalıp sahile kayalıkların içinden geçen asansörle inme keyfini yaşayabilirsiniz.Bunun bedeliyse gecelik euro 650.Bir diğer romantik seçenekse Le Sirenuse Hotel.Gecelik euro 700.Bütçeniz müsaitse seçin birini,bizim için de kalın:)Ltf.otellere tıklayıp bir gözatın ne demek istediğimi anlarsınız.Herbiri cennetten bir köşe misali.Buranın keyfini çıkartabilmek için birazda zengin olmak lazım.
        Praiano-Positano 6 km
        CHURCH OF SANTA MARİA ASSUNTO
        POSİTANO
        HOTEL PALAZZO MURAT
        SORRENTO: Çok güzeldi.En beğendiğimiz yerlerden biri oldu.Heryer mis gibi portakal ve limon kokuyor.Limon cenneti burası.Aynı zamanda limonçellonun da merkezi.Limonlu ne varsa aldık.Limonçello'dan sabuna,reçelden çikolataya.Biz buradan denizotobüsüyle günübirlik Capri'ye geçtik.Günümüzü ,Sorrento'da çok keyifli yemekle sonlandırdık.Burası benim daha önceden belirlediğim meşhur bir pizzacı,ne yazıkki adını unuttum.Karışık peynirli pizza,patlıcanlı pizza,lasagna ve gnocchi alla Sorrento,şarap 4 kişi euro 48.Yemeğimize çalgıcılarda eşlik edince tadına doyulmadı.
        Positano-Sorrento 21 km.

        SORRENTO
        LİMONLU HEDİYELİKLERİMİZ


        Amalfi Coast olmazsa olmazları,
        *Positano'da akşam yemeği keyfi yap,
        *Praiano'da günü batır,
        *Ravello'da manzaraya doy,
        *Amalfi'de Dolceria Antico Portico'da limonlu parfe ye
        *Sorrento'dan limonlu olan ne varsa hediyelik al,
        *Arabayla,yürüyerek,tekneyle sıkılana kadar bu bölgede gez,sıkılırsan tabi:)
        Son olarak,
        Amalfi Coast, Cinque Terre'nin yerini tutmasa da çok keyifli.Buralara Temmuz ve Ağustos aylarında gelmek sanırım işkence olur.Bir daha gelirsem mutlaka Positano'da kalırım.Tercihim Le Sirenuse:)))
        DON'T TOUCH PLS
        LİMON KEYFİ

        Şubat 21, 2011

        NAPOLİ-PROCİDA MAYIS'10

        Cinque Terre'den sonra, gitmek istediğim diğer bölge olan Amalfi Coast'a doğru yola koyulduk.Amalfi Coast için İtalya'da CinqueTerre'ye rakip olabilecek tek bölge deniliyor.Test etmeye gidiyoruz.Amalfi turumuz Napoli'den başlayacak.Ama önce Roma'ya uçmamız gerek.Sabah 8h45 THY uçağıyla 2h30 sonra Roma Flumicino Havaalanındayız.İnsan niye herseferinde aynı hatayı yapar bilinmez ama yine Budget'tan araba kiralamışız.(En ucuz fiyatı verdiği için olabilir mi acaba:))Havaalanı tam bir kargaşa.Rent a Car ofislerini bulabilene aşkolsun.Elimizde bavullarımız uzun çabalarımız sonucu Budget'ı bulduk.Ama yine aynı hikaye (Bknz.Milano gezisi) Yine navigator kazığı ve yine kızıp no map no GPRS yolculuk.Arabaya bindik yerleştik arabanın yağı bitmiş tekrar araba değiştirdik ve nihayet yoldayız.Allah sonumuzu hayır etsin.2 saat sonra Napoli'deyiz.

        Otobandan yolu bulmak kolay ama navigatorsız şehiriçinde üstelik Napoli'de hayat çok zor.Aman allahım bu ne pislik,ne kargaşa.Şehrin girişi çöp dolu,leş kokuyor,evler virane,balkonlar arası çamaşırlar,trafik rezalet,mobiletler vurup geçiyorlar,sağlam araba hiç yok.En sağlamının koli bantıyla dikiz aynası bantlanmış.Kaybolduk tabiki .Amacımız Napoli'de şöyle bir gezip The Ancient Pizzeria Brendi de pizza yiyip Procida'ya geçmek.Santa Chiara yakınlarında arabayı bıraktık,attık da denebilir.Brandi'yi arayacak halimiz yok,yorulmuş,acıkmış ve bunalmışız. Bulduğumuz bir pizzacıda ayaküstü atıştırdık.Halbuki biz Brendi'de pizza margheritalarımızı yiyecektik.İtalyan bayrağının kırmızı,beyaz,yeşil rengini temsil eden domates,mozerella peynir ve fesleğenli pizzamızı.Biz yiyemedik siz mutlaka yiyin.Yapacak pek de birşey yok.Herşey çok turistik.Birer Pulcinella ve limonçello (şişesi euro 8) alalım bari dedik onu bile almadık.Pasticceria Scaturchio ,Napoli'deki pastanemiz.Oldukça geleneksel.1905'den beri hizmet vermekte.Heryerde bizim şambaba tatlısı tarzında ''baba'' tatlıları var.Bizimkiler kadar lezzetli değil.
        Trafik kargaşası,leş kokusu,korna sesleri,üzerine de yağmur çok iyi geldi.Buradan acilen kurtulmalıyız.
        Napoli'de Procida Adası'nda kalacağiz.Napoli'den deniz otobüsüyle yarım saatte ulaşılabiliyor.Arabayı otoparka bıraktık.Ada çok küçük arabalı gidilecek biryer değil.Bilet adam başı euro 13.Akşamüzeri 18h45 civarında Procida'dayız.
        PROCİDA
        Şükürler olsun.Procida çok sevimli bir ada.Biz low seasonda gittiğimiz için çok sakindi.Özellikle Temmuz ve Ağustos aylarında sokaklarda yürünemiyormuş.Burası aynı zamanda İl Postino filminin çekildiği adadır.Otelimiz bir butik otel olan La Casa Sul Mare .Çok şık ve çok merkezi,muhteşem manzarası var. Oda+kahvaltı euro 99.Marina Corricella'da Il Postino filminin mekanı olan La Locanda Del Postino'da yemek yedik.Çok keyifli ve huzurlu bir akşam,deniz kokusu, leziz yemekler,arkadaş sohbetleri,ortak karar tekrar gelmeliyiz buraya.
        Sardalyalı spagetti,midyeli spagetti,karidesli spagetti,deniz ürünleri spagetti, bira,kahve 4 kişi euro 80.
        Napoli olmazsa olmazları,
          *Bu güzel adayı ziyaret ettikten sonra dönüşte o muhteşem filmi Il Postino'yu seyredin mutlaka.Hatıralarınızı canlandırır:) Talented Mr.Ripley'de Procida ve İschia adasında geçiyor.Onu da seyredin bakalım.
        TALENTED MR.RİPLEY
        IL POSTINO
          *Napoli yakınlarında ki bir diğer ada,  İschia Adası.Oraya biz gidemedik ama Procida'dan daha büyük bir adaymış.Yeterli zamanınız varsa uğrayın.
          *Napoli'den illa da hediyelik alacağım derseniz 8 euro'ya limonçello alabilirsiniz veya şans ve para  getirdiğine inanılan Napolili kukla tiyatrosu kahramanı Pulcinella figürlerinden alabilirsiniz.Ama pulcinellanın uğur getirmesi için birinin size hediye etmesi gerekiyormuş.Biz arkadaşımla karşılıklı birbirimize alıp mutfaklarımıza astık.
        PULCİNELLA
        Son olarak...


        Procida.Napoli' ye gidince mutlaka uğranması gereken şirin ada.Sezonda tekrar gitmeyi çok isterim.  Yeni sloganım İtalya benim vazgeçilmezim, Napoli hariç.Haaaa ama sardunyaların hakkını yemeyelim.Aklımda kalan tek güzel görüntü balkonlardan sarkan o güzelim rengarenk sardunyalar.